Beyşehir’i ziyaret eden CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş ve Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, partisinin ilçe teşkilatı tarafından kuruduğu için artık su kalmayan göl üzerinde düzenlenen basın açıklaması programına katıldı.
Partililer ve vatandaşlar göl üzerinde bir araya geldi, gölle ilgili anlamlı mesajlar veren döviz ve pankartlar açıldı.
BEYŞEHİR GÖLÜ FARKINDALIĞI
Milletvekilleri Bektaş ve Ünver ile partililer, çok yakın geçmişte 3-4 metre derinliğe sahip iken bugün tamamen kuruyan ve bir kara parçası haline gelen Aşk Adası yakınlarındaki göl havzasında kurulan kaleye penaltı atışları gerçekleştirerek, dikkatleri Beyşehir Gölü üzerine çekmeye ve farkındalık oluşturmaya çalıştı.
“BURAYLA İLGİLİ CİDDİ BİR DUYARLILIĞA,İKTİDARIN KAMU GÜCÜNE İHTİYAÇ VAR”
Konya Milletvekili Bektaş, ardından yaptığı basın açıklamasında, 1980’li yıllarda derinliği 28 metreyi bulan Beyşehir Gölü’nün artık en derin yerinin 2,5 metreye düştüğünün söylendiğini belirterek, “Tabi bu sadece Beyşehirliler’e de ait olmayan, daha büyük önem arz etmesi bakımından söylüyorum, ulusal bir kıymet. Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü, burayla ilgili ciddi bir duyarlılığa ihtiyaç var ama en başında iktidarın kamu gücüne ihtiyaç var. Bu noktada ikisi bütçede, biri de gündem dışı su problemi olmak üzere üç konuşma, ardından da temmuz ayında bir konuşma olmak üzere mecliste 4 kez buranın sorunlarını dile getirdik.”ifadelerine yer verdi.
“GÖLÜ BESLEYEN SU KAYNAKLARI ACİLEN REVİZE EDİLMELİ”
Beyşehir Gölünün kaynaklarının gölü beslemesine müsaade edecek şekilde acilen revize edilmesi gerektiğini açıklamasında vurgulayan Bektaş, şunları söyledi:
“Burası acilen, kamu gücüyle burayı besleyen yer altı su kaynaklarının, yine ırmaklar akarsular gibi yer üstü kaynaklarının gölü beslemesine müsaade edecek şekilde revize edilmesi lazım. Adeta göl etrafını çevreleyen göletlerle, su kullanımıyla boğulmuş durumda.
“GÖLDE DERİNLİK ÖLÇÜMÜ YAPILAMAZ DURUMDA”
Yine gölde derinlik ölçümü yapılamaz durumda, yine sığ alanlar kontrol edilmiyor. Bu nedenle buharlaşma ile mücadele edilemiyor, burada birçok etmen var, kirleticiler kontrol edilemiyor, su kalitesi ile ilgili bir düzenleme yok. Yani baktığınız zaman onlarca sebebin bir araya geldiği ve artık kamu müdahalesi, devletin müdahalesi gereken bir noktada, yoksa aynen koskocaman Nasrettin hoca fıkralarına konu edilen Akşehir gölü gibi yine yüzde 10’a düşmüş Eber gölü gibi, bu kıymetli gölümüzü kaybetme tehlikesi ile baş başayız.
“BURAYA GÖZÜNÜ KAPATAN, BURANIN SORUNUNU, BURANIN ÇIĞLIĞINI…”
Burada, bu farkındalığı artırmak için beraberiz. Mecliste bütün kurumlarda soru önergesi de verdim, bakanlığa, buranın sorununu dile getirmeye devam edeceğiz. İlçe başkanımız bunu gündemde tutmaya devam edecek, bu, bir bahsettiği gibi siyasi faaliyetten öte kamu görevi, ama buraya gözünü kapatan buranın sorununu, buranın çığlığını buradaki habitatın çığlığını, besin zincirinin nasıl bozulduğunu görmeyen, buna kulağını tıkayan iktidara ders vermek de sizin yükümlülüğünüz diye düşünüyorum.”
“GÖLÜN BU DURUMUNDAN BALIKÇILIK DA ETKİLENDİ”
CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver de, konuşmasında, Beyşehir Gölü’nün mevcut bu durumundan balıkçılığın da olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, “Beyşehir Gölü gerçekten sadece Beyşehir’in değil, tüm Türkiye’nin en önemli tabiat varlıklarından doğal kaynaklarından doğal değerlerinden birisi.
“BEYŞEHİR GÖLÜ KORUNMALI,SAHİP ÇIKILMALI”
Bu anlamda Beyşehir Gölünün korunması gerektiği, doğa güzelliğini ve doğal değerlerini koruması gerektiği hepimizin malumu. Bu konuda üç şeye ihtiyaç var bence.
Birincisi; Beyşehirli hemşerilerimizin ve civar bölgede yaşayan Beyşehir Gölünün suyundan, kıymetlerinden faydalanan bu yöre insanının bu önemli varlığa öncelikle sahip çıkması lazım.Başkanım ifade etti, ‘yıllar önce yaptığımız bir toplantıda 8 kişi vardı’ dedi, bugün daha kalabalığız ama daha da kalabalık olmalıyız.
Bu duyarlılığı Beyşehir halkımız, Beyşehirli hemşerilerimiz ve civar bölgelerde yaşayan yurttaşlarımız göstermeli ve öncelikle biz burada sivil toplumun duyarlılığına ihtiyacımız var.
Bu noktada başkanımın ve destek veren siyasi parti temsilcilerinin yaptıkları ve yapacakları çok önemli. Beyşehir halkımızın bu duyarlılığa hep birlikte, bu doğal değere, bu tabiat güzelliğine hep birlikte sahip çıkması lazım.
İkincisi; bilimsel bir temel lazım, bilimsel bir, bu gölün kuruması yok olmasına sebep olan etmenlerin etkenlerin ortadan kaldırılmasının nasıl yapılacağına dair bilimsel çalışmalara ihtiyaç var,mutlaka yapılıyordur.
“SİYASİ İKTİDAR GÖLE DESTEK VERMELİ”
Ama bu çalışmaların bir politika halinde uygulanabilir hale dönüştürülmesi lazım, üçüncü olarak ve belki de burada herkesin beklediği en önemli adım; mevcut siyasi iktidarın, siyasetin gölün korunması noktasında bir anlayış geliştirmesi ve bu anlayışa destek vermesi, kamusal gücün de kullanılarak destek vermesi lazım.
Eğer bunlar yapılabilirse Beyşehir Gölü eski günlerine ulaşabilir mı bilemiyoruz ama en azından bugünkü halinden daha iyi bir noktaya taşınacağından şüphemiz yok”diye konuştu.
“GÖL BİTERSE, İÇME SUYUNU DA İÇEMEZ HALE GELECEĞİZ”
CHP İl Başkan Yardımcısı Hulusi Ağmaz da,açıklamasında, “Bir coğrafyacı olarak her gittiğim yerde gölümüzü anlatıyorum, sadece şunu söyleyeyim. Biliyorsunuz 26 metre en derin yeri idi, ama bugün 2,5-3 metreye düştü, diye duydum.
Ben daha önce 6 metre civarında en derin yeri diye duymuştum. Bunun yanında Avrupa’nın üçüncü, Türkiye’nin birinci tatlı su gölüdür burası. Ama bugün Beyşehir’in suyu da buradan alınıyor ya, içme suyu, herhalde onu da içemez hale geleceğiz.
Onun için duyarlı olmak zorundayız. Beyşehirli olarak sahip çıkmak zorundayız.”ifadelerine yer verdi.
“BİR İRONİ YAPMAK İSTEDİK”
CHP Beyşehir İlçe Başkanı Sefa Akar da, açıklamasına, “Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, bu bir siyasi program değildir, oy devşirme manevrası, hiç değildir, bir ironi yapmak istedik.”sözleriyle başladı.
Beyşehir Gölü’nün son halini partili milletvekillerinin de katılımıyla tüm dünyaya göstermek istediklerini vurgulayan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda top oynadığımız yerde bir zamanlar Beyşehir Gölü vardı, bunu derken çok eski bir zamanda değil, sadece birkaç yıl öncesinde gölümüz vardı burada, fakat biz bu uyarıları çok erken yaptık, 2018 yılında bir önceki ilçe başkanımızın uyarıları ile bugünleri işaret ettik.
“SADECE KLAVYEDE BEYŞEHİR GÖLÜNÜ KORUMAYA ÇALIŞMAK ÇÖZÜM DEĞİL”
Gölümüzün son halini, gölümüzün geleceği bu haliyle bundan sonrası ile alakalı olarak uyarılarda bulunduk, 2018 yılında köprü üzerinde yapılan basın açıklamamıza Beyşehir’den 8 kişi katılmıştı, sadece 8 kişi katılmıştı, biz o günlerden bu günleri işaret ettik.
Bilimsel tüm verileri ortaya döktük, fakat siyasi iradeye anlatamadık, çok üzgünüm ki, Beyşehir halkına da anlatamamışız, sadece klavyede Beyşehir gölünü korumaya çalışmak, eylemsellikten uzak durmak, kesinlikle ve kesinlikle çözüm olmayacağını öğretememişiz.
“ŞU ANDA ŞAHİT OLDUĞUMUZ SONUÇ BAĞIRA BAĞIRA GELDİ”
Bugün toplantımıza gelen 8 arkadaşımız vardı, şimdi yine onlar buradalar, yani şu anda şahit olduğumuz sonuç bağıra bağıra geldi.
Evet küresel ısınma var, evet iklim değişikliği var, evet kurak bir kış geçti, fakat bu etkenler belki suyun azalmasına vesile olabilirdi ama kurumasına değil, biz bu etkenlerin üzerinde doğaya açtığımız savaş, yanlış politikalarımız, vurdumduymazlığımız, plansız tarımımız, gölün suyunun azalmasına değil, kurumasına vesile oldu.
“BİZİM GÖLÜMÜZ YOĞUN BAKIMDA”
Her şeyden önce şunu bilmeliyiz ki, doğa sabırlıdır, doğa bir gün gelir hesabını sorar ve şimdi bize hesap sorma ve savaşı doğanın kazandığı yere geldik, sizi rakamlara boğmayacağım, hamaset nutuklarına da tok olduğunuzu biliyorum.
Bir sürü kulaktan dolma çözüm önerileri falan da sıralamayacağım, bugüne gelinceye kadar peyder pey uygulanacak o kulaktan dolma çözüm önerileri ile bu sonun önü alınabilirdi.
Fakat geldiğimiz durumda gölün durumu ancak bilim adamlarının bilimsel verilerin ışığında oluşturabileceği bir eylem planının siyasi irade tarafından kararlılıkla uygulanması ile mümkün, gribe nane limonu önerebiliriz ama eğer hastanız yoğun bakımda ise çok acil uzmana ihtiyacımız var, bizim gölümüz, yoğun bakımda.”