Yüzyılın en büyük depremi olarak 1939 yılında Erzincanda meydana gelen depremden sonra, Yüzyılın en büyük ikinci depremi olarak gösterilen Kahramanmaraş Pazarcık ilçesi merkezli deprem büyük bir yıkıma sebep oldu. Ancak doğru İmar Yönetimi ile deprem bölgesinde olan iki ilçede, Malatya Arguvan ve Hatay Erzin ilçelerinde ne bir ölüm haberi ne de maddi kayba sebep olacak bir hasar meydana geldi. Benzer bir örneği de 1999 depreminden etkilenmeyen Gebze’ye bağlı bir belde olan Tavşancıl beldesinde gördük.

Bu iki ilçeden özellikle Hatay Erzin Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu’nun “Konuşmalarından bazı kesitler aldığımızda “Erzin ilçemiz daha çok müstakil binaların olduğu bir ilçemiz. Ama Osmaniye’ye de çok yakın İskenderun’da Hatay’ın merkezine 110 kilometre uzaklıkta Hatay’ın giriş noktası diyebileceğimiz bir ilçemiz.. Ben bir belediye başkanı olarak göreve geldiğimden beri ruhsatsız kesinlikle hiçbir şeye müsaade etmemeye çalıştım.. Yapıların kararlı bir şekilde denetlenmesi ve hiçbir şekilde kaçak yapılara izin verilmemesi gerekiyor.. Kendi adıma bu konuda hiçbir şekilde taviz vermedim.. Erzin’de hiç can kaybımız yok.” açıklamaları ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Hasar Tespit Sorgulama ekranında yapılan bir arama da, bölgede şimdiye dek ‘yıkık’ bir binanın tespit edilmediğini gösteriyor.
Benzer örnekleri Tavşancıl Beldesi için de verecek olursak 17 Ağustos depremi tüm Marmara Bölgesi’nde, Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedilmesine rağmen, depremin meydana geldiği Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın üzerinde yer alan Tavşancıl’da hiç yıkım olmadı. Beldenin 1989’da seçilen ve 2002’ye kadar görev yapan belediye başkanı Salih Gün’ün deprem riski nedeniyle bilim insanlarından yardım alarak hazırladığı imar mevzuatı çerçevesinde başlattığı en fazla 3 katlı binalara imar izni verilmesi vb. uygulamalar dolayısıyla 1999 Gölcük depremi sırasında beldede can ve mal kaybı yaşanmadı.
Peki ya ilçemzde durum nasıl, oturmuş olduğumuz binaların ne derece depreme dayanıklı olduğu ile ilgili bir bilgimiz var mı? Birbiri ardına dikilen binalarda Ne kadar İmar Mevzuatına uygun hareket ediliyor? BİLİYOR MUYUZ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir